2009'da TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'ndeki Darwin skandalından (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/111...) sonra başlayan evrim tartışmaları ekranlara da yansımıştı. Celal Şengör ise jeoloji profesörü olmasına rağmen ilahiyat öğrencilerinin bilim ve evrim karşıtı (daha doğrusu ezberleyip geldikleri) sorularına ustalıkla cevap vermişti.
Programın başlarında Şengör'ün insanın evrimini anlatma çabalarına rağmen, soru-cevap bölümüne gelindiğinde eğitim sisteminin kurbanı bir neslin Dunning-Kruger sendromundan nasıl nasiplendiğine tanık olduk. Bu kısımdaki genç de konuyla ilgili en ufak bir bilgisi olmamasına rağmen bir bilim insanına kafa tutmak için ezber bellediği soruları kendinden çok emin bir şekilde soruyor ve sorularına tek tek cevap geldikçe daha da hırslanıyor. Konuyu öğrenmek ve anlamak için sormadığı çok açık değil mi? O salonda kulaklarını gerçeklere kapatmış kitlenin toplumun çoğunluğunu oluşturması da bir o kadar acı değil mi? Anlamaya ihtiyaç duymuyoruz, çünkü bize ezberletilenlerin güvenilir alanında olmak rahatlık veriyor. Gerçekleri anlamak içinse ayrı bir efor sarfetmek ve o konforlu alanı aşmak gerekmekte.
Kişinin mensub olduğu din -ezici çoğunluk için- özgür bir tercih midir, yoksa çevresinden devraldığı sosyal gerçekliğin bir parçası mı? Herhangi başka bir dinin egemen olduğu bir coğrafyada o dine mensup insanların çocuğu olarak dünyaya gelseydiniz de yine şimdiki dininizi mi seçerdiniz? Dünya insanlığının çoğunluğunun ''Hak Din''e mensup olmayışında nasıl bir ilahi hikmet var dersiniz? Kendi yarattığı insanların büyük çoğunluğunu yanlış coğrafyada doğdu diye ebedi cehennemde cezalandıracak bir Tanrı anlayışı, adalet algınıza uyuyor mu?
http://www.turandursun.com/forumlar
http://www.turandursun.com
http://www.mucizeyalanlari.com/
http://www.evrimteorisi.org
http://www.turandursun.net
http://www.facebook.com/pages/Turan-Dursun/174422300551?v=wall
Charles Bukowski'nin "Tanrı onu yaratırken sarhoştu" dediği zürafa üzerinde Richard Dawkins akıllı tasarım argümanını çürüten organlardan birini gösteriyor.
Dinlerin hikayesi çok çok eskilere dayandığını biliyor musunuz ? Nuh tufanın Gılgamış Destan'ından, Musanın bebek iken sepette kurtarılması Akkad Sargon'un efsanesine, 10 emirin bir dağda tanrı tarafından verilmesi, bir bakirenin doğum yapması, paskalya, noel, yeniden diriliş, çarmıha gerilme gibi birçok şey mısır inancına dayandığını biliyor muydunuz ? İzleyin ve görün.
Ateistlerin hayatının anlamsız olduğunu, hiçbir yaşama amaçları bulunmadığını ve hiçbir şeyin değerinin farkında olmadıklarını, dolayısıyla da hiçbir bayramı kutlamamaları gerektiğini düşünenlere gelsin..
http://www.baharkilic.org/post/2012/02/09/Biz-ateistler-ne-bicim-insanlariz.aspx
Allah'a inanıyorsunuz. Peki hiç diğer tanrıları incelediniz mi ? Hangi diğer tanrı demeyin ? Bu videoyu izleyin ve kendi doğru tanrınızı seçin, yoksa bu işte bir terslik mi var ? İzleyin ve karar verin.
Müzik: http://www.youtube.com/watch?v=f7mJJ8yrR9Q
Kaynak: http://www.godchecker.com/
Bu videoda dinden çıkanların öldürülmesi hadislerde yazdığı anlatılıyor, bu nasıl bir din böyle ? Insanlara dini seçme hakkı hiç verildi mi ki, neden doğar doğmaz otomatikman müslüman olunuyor ? Bunu hiç düşündünüz mü ?
Eğer tanrı varsa bu tanrı kibirli değildir. Kendi yarattığını aşağılamaz. Eğer varsa egoist değildir. Sırf ona inanmadığı için insanı cezalandırmaz. Insanları cezalandıracaksa hangi dine inandığına değil, iyi mi kötü mü olduğuna bakmalıdır.Elçisine recmetmeyi emretmez, elçisi 9 yaşındaki kızla evlenmez. Eğer tanrı varsa sonsuza dek yanacağını izleyecek kadar sadist ve acımasız değildir.