Sentetik biyoloji, bilim dünyasında giderek önem kazanmaya başlayan bir alan haline geldi. İngiltere hükümeti de bu alanı öncelikleri arasına aldı. Bu yeni bilim dalı, daha önce doğada varolmayan canlı organizmayı tasarlayıp yaratmayı amaçlıyor. Çalışmayı yürüten bilim insanları, bu sıradışı teknolojiyle yeni yakıt ve ilaç türleri için büyük bir fırsat doğacağı görüşünde. Ancak çevreciler, bu yeni organizmaların doğaya yayılmasının risklerine dikkat çekiyor.
http://www.bbc.co.uk/turkce/multimedya/2012/03/120329_dg_synthetic_biology.shtml
Richard Dawkins gençlere yönelik olarak Evren, Dünya, canlılar ve diğer birçok konuya ilişkin sorulara bilimle cevap verdiği son kitabı The Magic of Reality'deki "İlk İnsan Kimdi?" adlı bölümde bahsi geçen, gözle görülemeyen evrimi (diğer bir deyişle bakteri ve virüslerdeki kadar hızlı görülmeyen) kavrayabilmemiz için bir düşünce deneyi gerçekleştiriyor. Evrim sürekli devam eden bir süreç. Bu yüzden milyonlarca yıllık bir ağaç üzerinde sadece belli duraklardaki dallara bakarak çeşitli isimler veriyoruz: Homo sapiens (modern insan), Homo erectus, Homo neanderthalensis gibi... Hepsi bu zincirin bir devamı olduğundan ilk insan kimdi sorusu da anlamını yitiriyor. Önce bebek, sonra çocuk, sonra yetişkin, en sonunda da yaşlanmamız gibi bu kesintisiz süreç hep devam ediyor ve bebeklik, çocukluk vs. diye adlandırdığımız, ancak kendimizde göremediğimiz bu aşamaları fotoğraf karelerine aldığımızda bir ayrım yapabiliyoruz ancak.
Kitap bir yayınevi tarafından henüz Türkçe'ye çevrilme aşamasında.
2009'da TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'ndeki Darwin skandalından (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/111...) sonra başlayan evrim tartışmaları ekranlara da yansımıştı. Celal Şengör ise jeoloji profesörü olmasına rağmen ilahiyat öğrencilerinin bilim ve evrim karşıtı (daha doğrusu ezberleyip geldikleri) sorularına ustalıkla cevap vermişti.
Programın başlarında Şengör'ün insanın evrimini anlatma çabalarına rağmen, soru-cevap bölümüne gelindiğinde eğitim sisteminin kurbanı bir neslin Dunning-Kruger sendromundan nasıl nasiplendiğine tanık olduk. Bu kısımdaki genç de konuyla ilgili en ufak bir bilgisi olmamasına rağmen bir bilim insanına kafa tutmak için ezber bellediği soruları kendinden çok emin bir şekilde soruyor ve sorularına tek tek cevap geldikçe daha da hırslanıyor. Konuyu öğrenmek ve anlamak için sormadığı çok açık değil mi? O salonda kulaklarını gerçeklere kapatmış kitlenin toplumun çoğunluğunu oluşturması da bir o kadar acı değil mi? Anlamaya ihtiyaç duymuyoruz, çünkü bize ezberletilenlerin güvenilir alanında olmak rahatlık veriyor. Gerçekleri anlamak içinse ayrı bir efor sarfetmek ve o konforlu alanı aşmak gerekmekte.
"İslam herhangi bir tanrı tarafından değil, Muhammed tarafından Muhammed için yaratıldı, insanların yararı için değil. Bu benim vardığım sonuç. Kuran bunu açıkça gösteriyor.
Sözde ayetler iddia edildiği üzre cennetteki Kuran kopyasından okunarak, Allah'ın ağzından çıkar çıkmaz yazılmamıştır. Allah Kuran'da genel olarak 3.şahıs olarak yer almaktadır, sanki birisi onu tanımlıyor veya ona güzellik atfediyormuşçasına. Bu kişi elbette Muhammed'den başkası değildir. Kuran onun vaazları ve emirlerinin akılda kalanlarının kullanılarak takipçileri tarafından oluşturulan bir koleksiyondur.
Kuran'ın cennette önceden var olduğu, Muhammed'in başına gelen herşeyin Allah tarafından önceden belirlenip Muhammed'i 23 yıl süresince ara sıra aldığı ayetler boyunca sahne kuklası gibi Allah tarafından oynatıldığı fikri inanılası gibi değildir.
Bunun yanı sıra ayetlerde Muhammed'in kişisel ilişkileri ve arzuları üzerinde gereğinden fazla durulmuştur. Muhammed tüm gücü eline almak için kendine bir diktatörlük kurmuş ve koşulsuz itaat beklemiştir. Çağlar boyunca tanrısal rehberlik sunduğunu iddia eden tüm insanlar gibi Muhammed'in de Kuran'da sunduğu üzre kendi sözlerinden başka hiçbir kanıtı yoktu. Dürüst olmak gerekirse bu sözler hiç de ikna edici değil. Benim inancım müslümanların kendilerini bu görmeye ikna edecekleri."
-CreativeFreedoms
Orjinal videonun sahibi:
http://www.youtube.com/user/CreativeFreedoms
Altyazılandıran:
http://www.youtube.com/user/greennautilus
http://www.turandursun.com/forumlar
http://www.turandursun.com
http://www.mucizeyalanlari.com/
http://www.evrimteorisi.org
http://www.turandursun.net
http://www.facebook.com/pages/Turan-Dursun/174422300551?v=wall
Bu videoda Celal Şengör evrim teorisinin 18 yüzyılda nasıl yavaş yavaş geliştiğini, hangi bilim adamların katkıda bulunduğunu ve Darwin'in bunları nasıl birleştirdiğini örnekleriyle beraber çok hoş bir şekilde anlatıyor.
Ülkemizde bilim yapma fırsatı verilmeyip Harvard'a giden, orada Türk diline en büyük hizmetleri yapan, milletimizin gururu Gönül Tekin hocamız Allah tanrısının kökenini açıkladı. Kendisine sağlıklı uzun ömür diler daha çok şeyler açıklamasını bekleriz.
Profesör jeolog Celal Şengör'ün bakış açısıyla bilimin güzelliği.
Yabancı bilim insanlarının bu tip videoları vardı. Bende neden önemli Türk bilim insanlarımızın olmasın diye böyle bir çalışma yaptım. Umarım beğenirsiniz.
Bilim Karşısındaki Engelleri Aşmak (Break the Science Barrier) - Bölüm 1
Richard Dawkins bilim alanında tanıdık bir isim. Çok satan bir dizi kitabı, Gen Bencildir, Kör Saatçi ve Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak (Kuzey Yayınları tarafından Türkçe'ye çevriliyor) ile evrim hakkındaki bakışımızı değiştirdi. Bu yıl (1995) Bilimin Halkça Anlaşılması kürsüsünün ilk Oxford'lı profesörü oldu. Şimdi de bilime bakışımızı değiştirmek istiyor.
Bu çok ağır bir top. Gerçek bir gülleden daha ağır çünkü dayanıklı kurşundan yapıldı. İnsan kafasından on kat daha ağır. Şimdi sizden istediğim bu noktaya doğru gitmeniz, topu burnunuza doğru tutmanız. Topu bırakın ve aynı noktada durun. Newton'ın enerji korunumu kanunu nedeniyle bu topun burnunuzun ucunda aniden durup size zarar vermeyeceğinden emin olabilirsiniz. Şu anda bu deneye katılmak isteyen gönüllü var mı?
O halde kendim yapmak durumundayım.
Asıl sorun bilimin doğal hayatımızın bir parçası olmamasıdır. Hepimiz bu deneyde bir tehlike olmadığını bilmeliyiz. Bilimin bize böyle söylediğini bilmeliyiz. Ancak belli ki hepimiz böyle yapmıyoruz. Benim bu programdaki amacım ise bilimin hayatımızda neden önemli bir yer tutması gerektiğini göstermek.
Bilime sırtımızı döndüğümüz ve bilim karşıtlığını kucakladığımız an, yüzyüze kalacağımız tehlikeleri göstermeyi umuyorum. Ve bilimin ne yapabileceğini anlamadan alacağımız riskleri...
Başlamak için en uygun yer her şeyin başlangıcına gitmek olacak. Evrenin kökeni hakkında bilmediğimiz çok şey var ve araştırmaya devam etmeliyiz. Fakat evrimsel yaşamın büyük resmi hiç şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkmıştır.
Dünya yaklaşık 4.5 milyar yaşında. Ve kısa bir süre sonra, ilk bir milyar yılda ilk canlı hücreler ortaya çıktı ve bunun ardından hepimiz türedik, tüm bitkiler, tüm hayvanlar, tüm insanlar...
Bu kanıtlanmış bir olgudur. Tüm canlılar hepimiz kuzeniz. Bilim insanları bunu, dünyanın düz değil, yuvarlak olması veya Dünya'nın diğer şekilde değil de Güneş'in etrafında dönmesi gibi kabul ederler. Buna inanmamak gülünç olur.
Ateist Olduğuna İnanamayacağınız 10 Ünlü... Bu video da ateist olduğunu duyunca şaşıracağınız ünlüleri sizlere gösterdik.Umarım beğenirsiniz.İyi Seyirler. : )